"Anti-şizofrenik" bir ilaç tedavisi bulunmuyor. Yani şizofreni adı verilen ve farklı etiyolojik/patofizyolojik süreçlerin sonucu olan sendromun klinik görünümlerinin tamamı için bir tedavi bulunmuyor. Sendromun klinik görünümleri derken farklı belirti kümelerini kastediyorum; tanı sistemlerine giren (sanrılar, varsanılar, dezorganizasyon, negatif ve katatonik bulgular) ve girmeyen (bilişsel, duygudurum) belirtileri (Gülöksüz ve van Os, 2018). 1953’te kullanıma giren klorpromazinden bu yana (López-Muñoz ve ark. 2005) antipsikotikler tüm bu belirti kümelerinden sadece ilk üçü konusunda “başarılı” oldular: sanrılar, varsanılar ve dezorganizasyonun bir kısmı için. Şizofreni hastalarının önemli bir kısmında ise ikili, üçlü ya da ağızdan, aylık depo antipsikotik kullanımına rağmen bu belirti kümeleri bile tam iyileşme göstermiyor (Lehman ve ark. 2004).
Öte yandan şizofreni tedavisini bir "başarısızlık" olarak görmek hatalı olacaktır: tıbbın diğer branşlarındaki ilaç tedavilerinde de (özellikle de uzun süreli ve sendromal durumlarda) benzer tedavi oranları ve zorlukları bulunuyor (Dixon ve ark. 2016). Şizofreni için zorluklar beynin kompleks işleyişinden kaynaklanıyor: şizofreni muhtemelen beynin evrimsel/biyolojik temel yapısıyla/organizasyonuyla ilgili bir durum. Beyindeki sinirsel iletimden sorumlu molekülleri oldukça uzaktan ve özgül bir bölge olmaksızın etkileyen tek boyutlu bir tedavinin tam iyileşme sağlamasını beklemek beyni, sinir sistemini (ve tabii ki evrimsel sürçleri) anlamamak anlamına gelecektir. Şizofrenide, tartışmalı bir "
tam iyileşme" hedefine olanak tanımayan köklü bir evrimsel, nörogelişimsel arkaplan var. Yani, şizofreni adı verilen sendromal toplama dair epidemiyolojik, fenomenolojik ve patofizyolojik bilgilerimiz arttıkça "
tedavi" ufkumuz da gelişecek. Tıbbın diğer alanlarında, örneğin Multiple Skleroz ya da romatolojik hastalıkların ilaçla tedavisinde sağlanan gelişmeler patofizyolojik bilgilerin artması sonrasında elde edildi. Benzer bir gereklilik şizofreni tedavisi için de gerekiyor, sinir sisteminin karmaşıklığının yarattığı zorluklara rağmen. Ve şizofreni için
çok-boyutlu bir tedavi gerekiyor. Antipsikotikler iyi ki var ama bir yandan da daha ötesi, bu kompleks durumu daha bütüncül ele alacak bir tedavi yaklaşımı lazım (Insel 2016).
Peki genel olarak tedavide eksik kalanlar neler?