20 Kasım 2016 Pazar

Ogit


Ogit günlerce dolaştıktan sonra döndü eve. Yüzü çökmüş, gözlerinin ışığı gitmişti. Gölgeler içindeydi. Bir hayal gibi yığıldı masaya. Konuşmuyordu. Hiçbir yere bakmıyordu. İçine, sadece içine bakıyordu. Bulutlar geçiyordu orada. Ve sürekli ağlıyordu. Gözleri sanki artık sadece ağlamak için vardı. Sarılmıyordu, kimseye yakın değildi. Uzaktı. Orada olmasa onu gören herkes Ogit'i değil sadece ve sadece içindeki bulutları görebilecekti. Bir duman olarak o da. Sadece bir duman.

Ogit orada, o masada bir bulut olarak aylar geçirecekti. İyileşmek için çabalamadan. Bakmak için uğraşmadan. Yemeden ve de içmeden. Ve belki bir gün yeniden yaşayacaktı. Artık Ogit olmadan. Kendisinden geriye ne kalırsa, işte onunla belki yaşayacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder