18 Ağustos 2014 Pazartesi

Erik Satie ve kollektif biraradalığın komünist biçimi


Bunun [kolektif yakınlığın komünist biçiminin - communist form of collective intimacy] timsaliyse Erik Satie'nin piyano eserleridir. Eric Satie'nin usulca akan melankolik piyano eserleri ile komünizmin evreni arasında olandan daha güçlü bir karşıtlık hayal edebilir misiniz? Komünizmle özdeşleştirilen müzikler genelde propaganda şarkıları, korolar ya da devlet başarılarını veya önderlerini öven tumturaklı kantatlardan oluşur - bu açıdan bakıldığında, Satie "burjuva bireyciliğin" cisimleşmiş hali değil de nedir? 1920'lerin başlarında, hayatının son yıllarında, yeni kurulmuş Fransa Komünist Partisi'nin üyesi olması ve hatta Merkez Komite'ye girmiş olması [ki o yıllarda Satie, dadaist hareketin mimarı Tristan Tzara'nın dostu ve bir diğer avangard Andre Breton'un arkadaşıdır; bu avangard, dikbaşlı isimlerin hepsi Fransa'da komünist hareketin kuruluşunda yer almıştır] nevi şahsına münhasırlığından mı yoksa bir provakasyondan mı ibaretti?

Slavoj Zizek, Ahir Zamanlarda Yaşarken, Metis Yayınları, Eylül 2011, sf. 460-463

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder