23. Üniversite Oyunları (Universiade) için İzmir’e gelen Küba ekibinden, Ulusal Spor, Beden Eğitimi ve Eğlenme Enstitüsü (Instituto Cubano de Deportes, Educación Física y Recreación - I.N.D.E.R.) Başkanı Osvaldo Vento Montiller ve spor hekimi Dr. Pablo Castillo Diaz’la oyunlar, Küba’da spor ve Latin Amerika üzerine görüştük. Küba oyunlar sırasında, güreşte bir altın ve iki bronz, bayanlar gülle atmada bir bronz, erkekler senkronize 3m tramplenle atlamada bir gümüş, bayanlar tekvandoda bir bronz madalya kazandı.
Montiller: Teşekkür ederiz, gelişmelerden evet biz de sevinçliyiz. Ama henüz süreç devam ediyor ve daha fazla desteğe ihtiyacı var Küba’nın. Ama yol alıyoruz. Oyunlar için her şey güzel olmuş; tesisler, ulaşım, güvenlik, konaklama. Ayrıca çok büyük bir organizasyon, yaklaşık 8000 sporcu katılıyor.
Öncelikle Türkiye’ye hoş geldiniz ve ayrıca 5 Kübalı kahramanın yeniden yargılanmasına yönelik geçtiğimiz hafta alınan karar nedeniyle sizin nezrinizde emperyalizme karşı toplumca mücadele veren ülkenizi kutluyoruz. Yaklaşık bir haftadır İzmir’desiniz, oyunları nasıl buldunuz?
Montiller: Teşekkür ederiz, gelişmelerden evet biz de sevinçliyiz. Ama henüz süreç devam ediyor ve daha fazla desteğe ihtiyacı var Küba’nın. Ama yol alıyoruz. Oyunlar için her şey güzel olmuş; tesisler, ulaşım, güvenlik, konaklama. Ayrıca çok büyük bir organizasyon, yaklaşık 8000 sporcu katılıyor.
Öncelikle Türkiye’ye hoş geldiniz ve ayrıca 5 Kübalı kahramanın yeniden yargılanmasına yönelik geçtiğimiz hafta alınan karar nedeniyle sizin nezrinizde emperyalizme karşı toplumca mücadele veren ülkenizi kutluyoruz. Yaklaşık bir haftadır İzmir’desiniz, oyunları nasıl buldunuz?
Küba açısından genel olarak olimpiyatları, sporu nasıl değerlendiriyorsunuz?Montiller: Ülkemiz birçok branşta başarılara sahip. Üniversite oyunlarına toplam 23 sporcuyla katıldık. Atletizmde 7, eskrimde 4, yüksek atlamada 4, güreşte 4 ve tekvandoda 4 sporcumuz mücadele ediyor. Ayrıca Küba voleybol, beysbol ve boksta da birçok başarıya sahip bir ülke. Bölgemizde ve uluslararası birçok organizasyonda dallarında birinciliklere sahip oyuncularımız, takımlarımız var. Büyük şampiyonalar dışında ALBA, Pan-Amerikan ve Karayip Oyunları gibi özellikle Latin Amerika ve kıta ülkeleriyle birlikte düzenlenen organizasyonlara katılıyoruz. Bölge oyunları bizim için çok önem taşıyor; tıpkı Akdeniz ya da Balkan Oyunları gibi. Ayrıca Havana’nın 2012 olimpiyatları için adaylığı vardı.Bu adaylık süreci nasıl işledi? Biliyorsunuz 2012 olimpiyatları Londra’da düzenlenecek.
Montiller: Evet doğru, Havana ilk değerlendirmede elendi. Ama belirtmek gerekiyor ki hem sporcular için hem de oyunlar için iş gelip paraya dayandı artık. Bir organizasyondan bahsedildiği zaman tesislerinizden, spor başarılarınızdan önce paraya, şirketlere bakıyorlar. Ne pazarlanıyor onunla ilgileniyorlar. Bu nedenle yoksul ülkelerin ve Küba gibi spora farklı bir değer veren ülkelerin şansı kalmıyor. Aslında son yıllardaki gelişmeler, yaşadıklarımız oldukça yalın: Sporun ticarileşmesi ve profesyonelleşmesi. Sporun bugünü ve geleceği için, sporun sağlığı için kötü bir gelişme bu. Birçok nedenden dolayı; öncelikle spor ticaret için, piyasa için bir mal oluyor; bir içecek ya da yiyecek gibi. Bir sporcunun verdiği mücadelenin sonucunu etkilemek için ilaç alması ticarileşmenin sonucu. Ya da bir bakıyorsunuz bir başka ülkenin sporcusu bir başka ülke için yarışıyor, para orada da belirleyici oluyor; hâlbuki Küba için yarışan bir sporcu Kübalı, Türkiye için Türkiyeli olmalı ve şu an spor sadece bu yolda, paranın yolunda ilerliyor. Belirsiz, aynı borsaları gibi türlü spekülasyonların olduğu bir yolda kuralları bile bu sürece uygun olarak değiştiriyorlar. Yoksul ülkenin sporcusu daha zengine gidiyor. Olimpiyatların ruhunda bu yoktu, ilk şampiyonlar ve birçok sonrası ne ilaç kullanmıştı, ne de profesyoneldi.
Peki Küba bu sürece karşı neler yapıyor?Montiller: Aslında bizim başarılarımızın gizemi iki noktada: Sahip olduğumuz sistemde ve atletlerimizin yüreklerinde. Öncelikle Küba sporunda profesyonellik yok, çünkü sistemimiz bunu dışlıyor. Herkesin yeteneğini sonuna kadar geliştirmesine el veren bir piramit sistemimiz var. Bu piramidin içinde klüp yok, transfer yok, yalnızca spor ruhu, istek ve seçilim var. Transfer gibi yöntemler devrimin ruhuna aykırı ve sporu, sporcuları körelten yollar bunlar. Spor aslında Küba’da gündelik hayatın içinde; en önemli basamak okullar, eğitim ilkokulda bedensel gelişim ve sağlık için başlıyor. Her öğrenci için haftada 2 saat spor dersimiz var, ayrıca özel ilgi alanları için 3 saat daha ekleniyor. Piramidin en altında Escuela Comunitaria Del Deporta (Masividad) yer alıyor. Becerilerine, yeteneklerine göre seçilen sporcular önce EIDE’ye (Escuelas d'Inciacion Deportiva Escolar) sonra da ESPA’ya (Escueles Superior Perfeccion Athletico) geçiyorlar. EIDE’de 15000 sporcumuz var; tüm ülkede 30 adet EIDE okulu bulunuyor ve öğrenciler normal eğitim programlarına katılırken spor açısından da kendilerini geliştirebiliyorlar, ayrıca hekimler, psikologlar sporcularımızın sağlıklarını korumaları ve bedenlerini geliştirmeleri için bu okullarda görev yapıyorlar. En üst basamak ise Escuelas Nacionales ve burada da 2500 sporcumuz var. Devlet bu sporcuları destekliyor, spor enstitülerine gitmek her öğrenci için ücretsiz. Burada en az üniversite ikinci sınıfa kadar anatomi, genel kültür gibi çok yönlü bir eğitim alıyorlar. Her birey seçilerek geliyor bulunduğu noktaya, dediğim gibi hepsi de amatör ruha sahip olan sporcular olarak yetişiyorlar. Profesyonelliğe geçit vermiyor sistemimiz.
Peki spordaki hâkim duruma karşı uluslararası alanda neler yapıyor Küba?Diaz: Havana’da 2001 yılından bu yana Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından da geçerliliği tanınan bir Olimpiyat Laboratuarımız var. Bu önemli bir gelişme. Doping kontrolü yapıyoruz ve yoksul ülkeler için bu merkez ücretsiz olarak hizmet veriyor. Ayrıca dayanışmayı arttırmak için tıp, fizik gibi alanlar dışında uluslararası bir spor okuluna da sahibiz. Latin Amerika’dan, Afrika’dan birçok genç bu okulda ücretsiz eğitim alıyor. Bölge oyunları da dayanışmayı, birliği yani spor ruhunun gelişmesine olanak sağlıyor. ABD’yle, Kanada’yla, Peru’yla birlikte yer alıyoruz Pan-Amerikan Oyunlarında.
Montiller: Evet doğru, Havana ilk değerlendirmede elendi. Ama belirtmek gerekiyor ki hem sporcular için hem de oyunlar için iş gelip paraya dayandı artık. Bir organizasyondan bahsedildiği zaman tesislerinizden, spor başarılarınızdan önce paraya, şirketlere bakıyorlar. Ne pazarlanıyor onunla ilgileniyorlar. Bu nedenle yoksul ülkelerin ve Küba gibi spora farklı bir değer veren ülkelerin şansı kalmıyor. Aslında son yıllardaki gelişmeler, yaşadıklarımız oldukça yalın: Sporun ticarileşmesi ve profesyonelleşmesi. Sporun bugünü ve geleceği için, sporun sağlığı için kötü bir gelişme bu. Birçok nedenden dolayı; öncelikle spor ticaret için, piyasa için bir mal oluyor; bir içecek ya da yiyecek gibi. Bir sporcunun verdiği mücadelenin sonucunu etkilemek için ilaç alması ticarileşmenin sonucu. Ya da bir bakıyorsunuz bir başka ülkenin sporcusu bir başka ülke için yarışıyor, para orada da belirleyici oluyor; hâlbuki Küba için yarışan bir sporcu Kübalı, Türkiye için Türkiyeli olmalı ve şu an spor sadece bu yolda, paranın yolunda ilerliyor. Belirsiz, aynı borsaları gibi türlü spekülasyonların olduğu bir yolda kuralları bile bu sürece uygun olarak değiştiriyorlar. Yoksul ülkenin sporcusu daha zengine gidiyor. Olimpiyatların ruhunda bu yoktu, ilk şampiyonlar ve birçok sonrası ne ilaç kullanmıştı, ne de profesyoneldi.
Peki Küba bu sürece karşı neler yapıyor?Montiller: Aslında bizim başarılarımızın gizemi iki noktada: Sahip olduğumuz sistemde ve atletlerimizin yüreklerinde. Öncelikle Küba sporunda profesyonellik yok, çünkü sistemimiz bunu dışlıyor. Herkesin yeteneğini sonuna kadar geliştirmesine el veren bir piramit sistemimiz var. Bu piramidin içinde klüp yok, transfer yok, yalnızca spor ruhu, istek ve seçilim var. Transfer gibi yöntemler devrimin ruhuna aykırı ve sporu, sporcuları körelten yollar bunlar. Spor aslında Küba’da gündelik hayatın içinde; en önemli basamak okullar, eğitim ilkokulda bedensel gelişim ve sağlık için başlıyor. Her öğrenci için haftada 2 saat spor dersimiz var, ayrıca özel ilgi alanları için 3 saat daha ekleniyor. Piramidin en altında Escuela Comunitaria Del Deporta (Masividad) yer alıyor. Becerilerine, yeteneklerine göre seçilen sporcular önce EIDE’ye (Escuelas d'Inciacion Deportiva Escolar) sonra da ESPA’ya (Escueles Superior Perfeccion Athletico) geçiyorlar. EIDE’de 15000 sporcumuz var; tüm ülkede 30 adet EIDE okulu bulunuyor ve öğrenciler normal eğitim programlarına katılırken spor açısından da kendilerini geliştirebiliyorlar, ayrıca hekimler, psikologlar sporcularımızın sağlıklarını korumaları ve bedenlerini geliştirmeleri için bu okullarda görev yapıyorlar. En üst basamak ise Escuelas Nacionales ve burada da 2500 sporcumuz var. Devlet bu sporcuları destekliyor, spor enstitülerine gitmek her öğrenci için ücretsiz. Burada en az üniversite ikinci sınıfa kadar anatomi, genel kültür gibi çok yönlü bir eğitim alıyorlar. Her birey seçilerek geliyor bulunduğu noktaya, dediğim gibi hepsi de amatör ruha sahip olan sporcular olarak yetişiyorlar. Profesyonelliğe geçit vermiyor sistemimiz.
Peki spordaki hâkim duruma karşı uluslararası alanda neler yapıyor Küba?Diaz: Havana’da 2001 yılından bu yana Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından da geçerliliği tanınan bir Olimpiyat Laboratuarımız var. Bu önemli bir gelişme. Doping kontrolü yapıyoruz ve yoksul ülkeler için bu merkez ücretsiz olarak hizmet veriyor. Ayrıca dayanışmayı arttırmak için tıp, fizik gibi alanlar dışında uluslararası bir spor okuluna da sahibiz. Latin Amerika’dan, Afrika’dan birçok genç bu okulda ücretsiz eğitim alıyor. Bölge oyunları da dayanışmayı, birliği yani spor ruhunun gelişmesine olanak sağlıyor. ABD’yle, Kanada’yla, Peru’yla birlikte yer alıyoruz Pan-Amerikan Oyunlarında.
Montiller: Uluslararası alanda para kuralları belirler hale geliyor ama bu durum çok uzun sürmez. Bizim gibi düşünceleri paylaşan birçok ülke gidişattan huzursuz. Sporda yarışma, rekabet değil birlik ve dayanışma vardır çünkü.
Küba’da bir doktor nasıl spor hekimliği uzmanı oluyor? Örneğin herhangi bir sınav var mı?Diaz: Hayır sınav yok! Altı yıllık tıp eğitiminden sonra özgeçmişinizle birlikte enstitüye başvuruyorsunuz. Seçim sporla ilgili geçmişinize ve ilginize göre yapılıyor. Örneğin ben beysbol oyuncusuydum. Daha sonra kabul edildiğinizde üç yıllık bir uzmanlık eğitimi alıyorsunuz. Şu an Küba’da toplam 400 spor hekimi var. Türkiye’de spor hekimlerinin sayısı ne kadar?
Türkiye’de son 6-7 yıldır ayrı bir uzmanlık branşı spor hekimliği, daha önce tanımlı bir spor hekimliği uzmanlığı yoktu ve toplam 47 spor hekimi var. Henüz yeni yani.
Diaz: Küba’da devrimin hemen ardında her alandaki gelişme spora da yansıdı. Hatta devrim öncesinde spor yoktu, devrim bir milat oldu ve değişen sporla birlikte sporculara sunulan sağlık hizmeti de farklılaştı. Sporcular sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanıyorlar ve Enstitü her yönüyle sporculara hizmet vermeye devam ediyor.
Verdiğiniz bilgilerle bizi çok sevindirdiniz. Yani gazetelerde okuduklarımızı, aklımızda kurduklarımızı, insandan yana güzel bir spor anlayışının canlı tanıklığını sizlerden dinlemek çok keyifliydi. Teşekkür ederiz.
Montiller: Biz teşekkür ederiz, dostluğunuz ve yoldaşlığınız için. Son bir soru da biz soralım; 13 Ağustos’ta kim 79 yaşına girdi?
…. Fidel!
Küba’da bir doktor nasıl spor hekimliği uzmanı oluyor? Örneğin herhangi bir sınav var mı?Diaz: Hayır sınav yok! Altı yıllık tıp eğitiminden sonra özgeçmişinizle birlikte enstitüye başvuruyorsunuz. Seçim sporla ilgili geçmişinize ve ilginize göre yapılıyor. Örneğin ben beysbol oyuncusuydum. Daha sonra kabul edildiğinizde üç yıllık bir uzmanlık eğitimi alıyorsunuz. Şu an Küba’da toplam 400 spor hekimi var. Türkiye’de spor hekimlerinin sayısı ne kadar?
Türkiye’de son 6-7 yıldır ayrı bir uzmanlık branşı spor hekimliği, daha önce tanımlı bir spor hekimliği uzmanlığı yoktu ve toplam 47 spor hekimi var. Henüz yeni yani.
Diaz: Küba’da devrimin hemen ardında her alandaki gelişme spora da yansıdı. Hatta devrim öncesinde spor yoktu, devrim bir milat oldu ve değişen sporla birlikte sporculara sunulan sağlık hizmeti de farklılaştı. Sporcular sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanıyorlar ve Enstitü her yönüyle sporculara hizmet vermeye devam ediyor.
Verdiğiniz bilgilerle bizi çok sevindirdiniz. Yani gazetelerde okuduklarımızı, aklımızda kurduklarımızı, insandan yana güzel bir spor anlayışının canlı tanıklığını sizlerden dinlemek çok keyifliydi. Teşekkür ederiz.
Montiller: Biz teşekkür ederiz, dostluğunuz ve yoldaşlığınız için. Son bir soru da biz soralım; 13 Ağustos’ta kim 79 yaşına girdi?
…. Fidel!
Montiller: Evet, tebrik ederiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder