2 Nisan 2016 Cumartesi

Erken Bunama



Hayat beni sevgilim,
getirdi buraya, koydu.

Ah, keşke biraz daha şarap olsaydı,
tadı damağımda kaldı yaşanmamış hayatın.

Ama yine de çok dert değil,
çünkü artık eskisi gibi de değil.
Sadece keşke diyorum, kendi kendime, ara sıra.
Ve bazen kendime bile söylemiyorum.
O kadar işte artık,
öğrendim, acabaların peşinde koşmamayı
ya da sadece ve sadece düş kurmayı.

Hayat diyelim sevdiğim,
beni burada koydu, gitti.

Çok oldu,
hatırlanmayacak kadar çok.
İçimde kocaman bir düzlük, nasıl da düzgün, parsel parsel ayrılmış.
Dağ yok, dere tepe yok.
İniş çıkışlar yok.
Dümdüz.
Acıtmadan gidiyor işte zaman.

Ama biliyor musun sevgilim,
kendimi kendime acıttırmamak için
zor tutuyorum.
Ne olur ne olmaz diye, tüm pimleri sakladım zaten.
Belli olma diye, tüm numaraları sildim.
Ve gece karanlık iyice yerleştikten sonra, ve sustuktan sonra hayat
Arıyorum, nerede bu kayıplar diye.
Bunamış bir insan gibiyim artık.

Hani insan önce en son yaşadıklarını unuturmuş ya?
Yalanmış, ben ilk seni unuttum sevgilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder