Müzikal tavrını "Ya kralın hoşuna giden bir müzik yaparsınız ya da duvarın dibinde bekleyen kölelerin" diye açıklayan GY!BE kapitalizmin giderek artan baskılarından bunalan, çıkış arayan en öndekiler için ve onlarla birlikte müzik yapıyorlar.
Reel sosyalizmin yenilgisi ve neoliberalizmin dört bir yanda elde ettiği muzaffer hegemonya müzikte de bir bocalama dönemine tekabül eder. Şarkıların birbirinin tekrarına dönüştüğü, dinamik tarzların bile tekdüzeleştiği, pazarlama ve yıldız sisteminin her aşamayı ve herkesi çabucak tükettiği can sıkıcı bir dönemdi 1990lar.
Dünyanın dört bir yanı gibi dinleme alışkanlıklarımız da fethedilmeye hazır bir pazara dönüşüyordu. Müzik piyasası önceden yüzüne bile bakmadığı herşeyi parlatmaya başlamıştı: etnik, rock, folk, punk farketmiyordu. Şarkılar hap niyetine alınmak üzere çoktan kısalmıştı. Beş dakikayı aşan bir şarkının, örneğin bir rock albümünde yer alması adeta yasaklanmıştı. Her şarkı, ambalajından çıkarılıp çabucak tüketilebilmeliydi.
Piyasaların kulakları da fethettiği 1990larda özü, çekirdeği tüm bu fetihçi sürece dayanıklı müzikler yapanlar da vardı. Kanadalı Godspeed You! Black Emperor (GY!BE) bunlardan bir tanesiydi. Yaratıcı seslerin nadiren çıktığı rock müziğinde Kanadalı topluluk yaklaşık 20 yıldır müziğin ve işitsel deneyimin sınırlarını genişletmeye devam ediyor.